Portofino kuzeybatı İtalya'nın Ligurya bölgesine bağlı bir tatil beldesidir. Portofino'nun İtalyancadaki anlamı 'son liman', latincedeki anlamı ise Portus Delfini yani diğer bir deyişle 'yunusların limanı' anlamına gelmektedir. Tarihi antik Roma'ya uzanan bu eski balıkçı kasabasının nüfusu ise oldukça azdır, yaklaşık 500 civarı.. 1950'lerden önce daha fazla kişi yaşamış olsa da bir şekilde nüfus gittikçe azalmış. Kasaba sıkı koruma altında olmakla beraber inşaat yasağıda bulunmaktadır. Bu sebeple mevcut bulunan binalarda estetikliği muhafaza etmek adına tekrar tekrar renove ediliyor.
Bu şirin balıkçı kasabası zamanla İtalya'nın en ünlü turistik yerlerinden biri olmuş. Enfes İtalyan mutfağı, muhteşem iklimi ve manzarası ile ideal bir tatil beldesidir. Birbirinden renkli binaların çevrelediği küçük bir limanı vardır. Bu liman yarım ay şeklinde olmakla birlikte etrafını sarı, turuncu, bej renkli evler sarmakta.. Bu evlerin altında ise oldukça lüks restoranlar, butikler ve küçük dükkanlar vardır. Dükkanlar ise oldukça modern ve şık dizaynlara sahip. Portofino sadece bu küçük limanla sınırlı kalmıyor, limandan yukarıya doğru çıktığınızda ise ara sokaklarda da birçok restoranlar, kafeler, butikler ve birbirinden güzel sanat galerileri görmek mümkün. En geniş caddesi olan Via Roma'da alışveriş için birbirinden farklı dükkanlarla dolu. Ayrıca Portofino'nun dantelleriyle ünlü olduğunu söylemeden geçmeyelim. Via Roma caddesi size alışveriş yapmak için yeterli gelmiyorsa, o zaman bir feribot kadar uzağınızda olan komşu belde olan Santa Margharita'yı ziyaret edebilirsiniz. Plajda dinlenmek, yürüyüş ve dalış yapmak yerlilerin zaman geçirmek için yaptıkları aktivitelerin başında geliyor.
Uğruna şarkılar yazılan Portofino aynı zamanda 'Aşk şehri' olarakta bilinmektedir. Burada görülmesi gereken en önemli iki yerden biri; Castello Brown Kalesi'dir. Kasabanın hemen yukarısındaki bir tepede yer alan bu kalenin harika bir bahçesi mevcut. Kale'nin bahçesinden Portofino'yu kuş bakışı izleyip manzaraya karşı fotoğraflar çekilebilirsiniz. Castello Brown Kalesi'nin yapılış amacı ise 17. yy'da Cenevizliler tarafından savunma maksatlıdır. Görülmesi gereken diğer bir yer ise San Giorgio Kilisesi ve Feneri'dir. Kilise 1154 yıllarında inşa edilmiş ancak 2. dünya savaşı esnasında yerle bir olması nedeniyle 1950 yılında tekrardan yapılmıştır. Portofino'nun limanına tepeden hakim olan San Giorgio, deniz fenerinin yapılmasından sonra dönemin denizcilerinin uğrak yerlerinden biri olmuştur. Bunların dışında St. Martin Kilisesi ve Le Cervara Manastırı da görmenizi tavsiye ederiz. Eğer botanik park hayranıysanız Portofino Park'a da mutlaka uğrayın. Burada 900'e yakın bitki çeşiti türü mevcut ama en önemli özelliği ise aynı zamanda parkın sembolüde olan nadir yetişen Saxifraga Cochlearis bitikisinin yetişmesi. Bu bitki sadece Maritime Alp'lerinde ve burada yer almaktadır.
İtalyan mutfağının tüm lezzetlerini burada bulmak mümkün. Burada deniz mahsüllerinin bolca olduğunu tahmin etmek doğal.. ne de olsa şirin bir balıkçı kasabası. Portofino'ya gelip yemeden gitmemeniz gereken yemeklerin başında bu yöreye özgü Genovese adı verilen yeşil renkli İtalyan usulü çorbasıdır. Diğer bir yemeği ise Pizzeria El Portico. İsmini duyduğunuzda aklanıza ilk gelen şey muhtemelen pizza olduğudur, ancak yanılıyorsunuz. Deniz mahsüllerinden oluşan bu yemeğin enfes bir tadı var! Bunların yanısıra kahvesini, şaraplarını ve tabiki dondurmasının tadına bakmadan geçmeyiniz. Bu arada söylemeden yazımıza son vermeyelim; saatlerinizi İtalya'ya göre ayarlarsanız iyi edersiniz, çünkü öğle yemekleri 14.00 ile 16.00 arası oluyor, akşam yemeği ise 20.00'dan önce başlamamaktadır.
Önerdiğimiz Turlar